Saturday, March 26, 2011

CENGIZ KAAN



Hafta icinde bir dergide Cengiz Kaan sergisini gordugumde bir ara hafta ici kendim giderim, diye not almistim,M.ye planimi soyledigimde o da sergiyi gormek isteyince bu cumartesiyi muzeye ayirdik, iyi de etmisiz. Kah tembellik miskinlik, kah baska planlar yuzunden uzun zamandir muzeye gidememistim, sanirim son kez gittigim muze yine Singapur'da idi, 2009 Eylul ayinda.

Artsicence Museum, Marina Bay'de kumarhanenin hemen yan tarafinda cicek ya da acik el seklinde,oldukca iyi duzenlenmis ve yeni bir bina.


Mogollar hakkinda pek cok sey ogrendim, o kadar buyuk bir imparatorluk olduklarini hic bilmezdim. Mogol steplerinde kurulan yurt denilen buyuk cadirlar ne ince dusunulmus, hem cok kullanisli hem cok pratik ve hala estetik gorunuyor bence.Gocebeler surekli katlayip kolayca yanlarinda tasiyabiliyorlar, konakladiklari yerde kolayca kurabiliyorlar ve icerisinde soba,ocak yakmak mumkun. Sartlar insanlari herseye adapte ediyor.






Cengiz Kaan ulkeyi demir yumrukla yonetmis,cok kanli savaslar,baskinlar,isgaller yapmis, bazi sehirleri ve halklarini haritadan silmis ama duvarda yazilan ozlu sozlerinde hep baris icinde yasamaktan, huzurdan bahsetmis.Liderlerini oldurerek ele gecirdigi tum kavimlere, kabilelere cok esit davranmis ve onlari kendi halkiyla ice ice yasatarak kaynasmayi kolaylastirmis. Ogrendigim diger ilginc bir sey de Cengiz Kaan'in herkese hatta kendine bile adiyla hitap edilmesini istemesi,unvanlarin,etiketlerin gereksiz oldugunu dusunmesi.Toplum bilimi ve yonetimi konusunda Cengiz Kaan gercekten cok basarili olmus, olumune kadar hic bir sorun olmamis. Ve tabii ki savascilik dehasi da yadirganamaz.
Bir de bize okulda tarih ogretmenlerimizin, tarih kitaplarimizin Turklere atfettigi bir cok ozelligin aslinda Mogollar'a ait oldugunu bir kez daha ogrendim.Turan taktigi;at,avrat,silah uclemesi,kultur,Cinliler'e karsi kazanilan zaferler ve hatta fettan Cinli prenseslerin bile aslinda Mogol kulturune ait oldugunu,onlarin yasanmisliklari oldugunu teyyit ettim.Tarih zaten cok subjektif,yanli bir sey.Kimin yazdigi,kimin yorumladigina gore degisiyor her sey. Neyse, muzeye donecek olursam,Cengiz Kaan'dan baska 2 tane daha sergi vardi, biri Ipek YOlu digeri de yaklasik 10 yil kadar once Endonezya yakinlarinda bulunan yaklasik 1100 yillik bir geminin batigindan cikanlarin sergisi idi ve ikisi de oldukca ilgincti tipki Cengiz Kaan sergisi gibi.


Ipek Yolu sergisi bilgilendiriyordu ipek yolu uzerinde ki sehirler hakkinda,diger batik geminin ganimetleri ise gercekten cok ilgincti, bazi bozuk paralari tuzlu deniz suyundan zarar gormuslerdi ama hic zarar gormeyen,kirilmayan catlamayan bir suru porselen tabaklar, kupler ,gumus kutular,altin bilezikler vardi.Sanirim Belitung Batigi deniliyormus bu gemi'ye artik,icinde hic bedensel artik bulunmadigindan ,murettebatin yakinlarda ki adaya yuzmus oldugu varsayiliyormus. Var ben de bir tuhaflik sanirim, ama boyle garip hulyalar kapiliyorum ilginc seyler gordugumde eski zamana ait..O tabaklar o kadar bugune ait ki, o kadar yeni ,temiz ,kullanilabilir ki kim yapti onlari, nasil yasadilar,hayat cok mu benzerdi bugunkine... dusunmekten kendimi alamiyorum.

Thursday, March 24, 2011

Fish Head Curry

Annemin ahi tuttu kesin bana, yillar oncesinden. Kadincagiz her turlu baligi yedirmeye calisirdi, ben pek sevmezdim, ama o israrla balik kafasi corbasi, balik gozu bile vermeye calisirdi bana cok faydali oldugunu iddia ederek.. Yillarca direndim de ne oldu..Bugun o baligin kafasini yemek zorunda kaldim. Micchan, yerel tatlari deneyelim, fish head curry yiyelim deyince nezaketen evet demek zorunda kaldim, hatta bugun giderken bile M. benimle dalga geciyordu,ama sonuc sasirtici idi. Gidecegim yere yaklasik 50 dakika suren bir yolculuktan sonra ulastim ki bu Singapur icin oldukca uzun bir mesafe ama sonunda anladim ki, yanlis ulasim araclarini kullanmaktan dolayi cok uzun surmus seyahatim.
Sira balik kafasini yemeye geldiginde cok istekli degildim ama tadinca cok begendim,
hatta Turkiye'de iken asla yemedigim bamya bile bu yemegin icinde cok lezzetliydi. Yaninda Pad Thai ve mango salatasi yedik, ve hepsi de birbirinden lezzetliydi.

Pad Thai


Fish Head Curry


Hic ummadigim anda bu kadar iyi bir lezzetle karsilasinca bana bir cesaret gelditabi, hadi yerel bir de tatli yiyelim diye gaza geldim hemen ve arkasindan hic duymamis oldugum ama orada Singapur'un en lokal, bilinen tatlisi oldugunu ogrendigim Chengdol yedim, bu tatli ilk goruste cok istah acici degildi ama yedikce tadini almaya basladim ve bayildim.Kesinlikle yeniden yenilecekler listeme aldim bu Chengdol'u.




Tatlinin icinde pandan denilen bir bitkinin yapraklari vardi, bu yapraklar kucuk kurtlar gibi gorunse de tadi ve kokusu harika. Pandan yeni favori bitkim bu arada, kekler de, tatlilar da oldukca cok kullaniliyor ve kokusu cok hos.Nerede yetisir,tatli disinda kullanilir mi bilmiyorum, sadece prasa yapraklari gibi oldugunu biliyorum.
Pandan yapraklari,pirasa gibi gorunmuyorlar mi??

Tuesday, March 15, 2011

Otobusle Kuala Lumpur

Ucmaktan zaten hoslanmadigim icin, otobus mumkunse trenle gidilebilecek bir yer bulunca atliyorum hemen. Kuala Lumpur, hem yakin hem de bir arkadasimin yasadigi sehir oldugu icin, Singapur'dan ilk ziyaret yeri oldu. Ben Cuma, M. ise benden bir gun sonra Cumartesi sabahi otobusu icin biletlerimizi aldik am aben yola cikana kadar nedendir bilmem cok heyecanliydim. Uzun otobus yolculuklarimin uzerinden cok yillar gectigi icin belki.5.5 saatlik yola heyecanlanan ben zamaninda otobuste 26 saat gecirmistim.YOlculuk kolaydi, sorunsuzca ulastik, hatta bizde ki otobus mola yerleri gibi bir yerde de 20 dk mola verdik.



Tabii ki hic bir sey yemedim,icmedim.Fish ball noodle, tavuk ayagi corbasi gibi yemeklerin oldugu yerde ne mumkun yemek.Tr'de bir mola yerinde olsam yayla corbasi icerdim simdi diye dusundum, acaba yabancilara o corbalarda kotu gorunuyor mu diye meraklandim.. Neyse5.5 saat denilen yol belki 15 dakikalik gecikmeyle bitti. BIlet alirken bana hangi otelde inmek istiyorsunuz demislerdi ben de tanidik tek isim olan Sheraton dedim, nereden bilirdim Sheraton'in son durak oldugunu, sirayla 4 otelde duruyor otobus ve yuruyerek 15 dakika da ulasilabilecek bu oteller de duraklama 1 saati gecti.3. otelde artik 1.30 saat arkadasimi bekletmis olmanin da verdigi utancla,zivanadan cikip adamlara cemkirmeye basladim, Cinli olan kibardi neyse bana niye kiziyorsunuz diye ama Malay olan cok kabaydi. Neyse kavga dovus otele varinca Iryna ile bulusup eve gectik. Ertesi gun icin,M.e ilk durakta inmesini soyledim tabii ki,onun isi daha kolaydi.Onun da zorlugu gumrukte olmus, Malezya'ya girerken gumrukte 2 saat surmus iceri girmeleri cunku onlarca otobus onlerinde imis. Hafta sonu oldugu icin sanirim o kalabalik. SIngapur gumrugunden Malezya'ya direkt gecis yapilamiyor, Singapur'dan cikis yapip, otobusle bir 10 dakika kadar gidip Malezya gumrugune ulasiliyor ve otobusten tum esyalarla inilip ulkeye giris yapilip esyalar x-rayile guvenlik kontrolunden gecirildikten sonra tekrar otobuse binip yola devam ediliyor.

KL, bekledigimden iyiydi, cok olumsuz yorumlar duydugum icin cok umitli degildim. Sehir bekledigimden iyiydi ama arkadaslarimizla oldugumuz icin cok fazla sey gormemis olmamizin da etkisi vardir belki bu fikrimde. Trafik buyuk sorun, taksciler de oyleymis duydugum kadariyla. Sadece tamamen mavi olan taksilere binmek en iyisi, diger renkli taksilerden biraz daha pahali ama guvenli ve pazarlik, dolandirilma,kaziklanma tehlikesi yok. Kuala Lumpur'da taksiciler kendi taksilerini calistirdigi ve herkes taksi lisansi alabildigi icin taksicilerin bagli oldgu bir sirket yok, yani bir sorun oldugunda sikayetci olabileceginiz bir mercii de yok,bu yuzden taksiciler oraya gidemem deyip kestirip atabiliyor,yapabileceginiz hic bir sey yok,ya da taksimetrem bozuk diyene de ayni sekilde hic bir sey soyleyemiyorsunuz.Sehrin bekledigimden iyi olmasi, cok guzel bir sehir oldgu anlamina gelmiyor tabii ki, ancak baska bir yere transfer olacaksaniz gidin derim, aksi takdirde hic geregi yok. Petronas kuleleri etkileyici,yani buyuk ama estetik degiller bence.






Bir de gelir esitsizligi olan her ulkede oldugu gibi 2 tane super luk markalarin oldugu alisveris merkezler var ama bu unlu,pahali markalarda calisanlar bile servis anlayisindan bihaber. En ufak bir nezaket, guleryuz yok. Malay'i de Cinlisi'de ayni sadece Hintliler biraz daha kibar gibi. Koyunun olmadigi yerde keci Abdurrahman Celebi oluyor iste:-)
Sehirde guvenlikte sorunmus,ama turistik yerlere gitmedigimizden rahattik, yine de boyuna asmali canta tasimak gerekiyor sanirim.

Benim sehirle ilgili asil sorunumsa carsaf giyen kadinlar,M.de benimle ayni sekilde dusundugunu soyledi, bu kadinciklari gormek bana kotu hissettiriyor, baskinin varligini gosteriyor. Malezya,Arap ulkelerinden iyi tabii, en azindan Cinliler ve Hintlilerin varligi biraz daha rahat bir ortam yaratiyor, zaten ulke de Laik sistemle yonetiliyor ama , ama iste o duygu....

Velhasil, arkadaslarimizla gorusmek, yeni bir yer gormek guzel ama Singapur;da hissettigim guvenlik,rahatlik duygusunu cok aradim ve geri dondugum icin cok mutluyum.

Monday, March 14, 2011

Japonya,deprem


3 gun evde degildim neler oldu.. O kadar uzgunum ki, kelimelerle
anlatamam sanirim. Hayaller ulkesi, yeryuzunde ki en yasanabilir yer,
M. ile elbet geri donecegiz bir daha da ayrilmayacagiz diye aklimizin kosesinde hep duran, guzel insanlarin guzel ulkesi cok agir bir darbe aldi. O kadar agirdi ki Japonya disinda her ulke dumduz olurdu bu siddette bir depremde sanirim. Hep dogayla savastilar Japonlar, ona ragmen dogaya olan saygilarini, onunla nasil icice yasadiklarini gormustum. Depreme dayanikli cogu bina ama maalesef deprem yikmadi onlari bu kez,o buyuklukte bir depreme bile direndiler yine, ah su sular olmasaydi..
Umuyorum ki, Japonlar ,2. Dunya Savasindan sonra sahip olduklari, onlari dunyanin en guclu ve benim gozumde en yasanabilir ulkelerinden biri yapan o ruhu tekrar yakalarlar, bu felaket belki boyle hayirli bir seye sebep olur. Hep yakinirdi savas zamanini goren Japonlar, gencler rahata cok alisti, herseyleri var ama mucadeleci degiller, egitimli degiller, disini tirnagina takip o kotu kosullardan kurtulmaya calisan Cinli gencler karsisinda gelecekte hic bir sanslari yok diye.

NHK seyrederken, goruyorum, ne bir kaos, ne bir kargasa var..Herkes hala saygili, hala metanetli..Ama bir de o lanet olasi "WA" var, kabaca butun Japonlarin sahip oldugu ongorulen,yabancilarin anlayamayacagi iddia edilen ic huzur duygusu, keske olmasa..
Aglamalarina, yuksek sesle cigliklar atmalarina bile izin vermiyor WA, suruden ayrilani kurt kapar misali, suruyle hareket et, insanlara duygularini gosterme, sen uzulursen onlar daha cok uzulebilir. Deprem sonrasi insanlar, kameraya konusurken gozlerini siliyor, hersey normalmis gibi konusuyor, kizini kaybetmis anne, aglayamiyor, umarim kizim yasiyordur diyor sadece.Bence cok aci,kultur,gelenek ne olursa olsun,zaten bu degil mi Japonlara Japonya'da yasamayi zorlastiran nedenlerden biri.

Tum yetkililer TV'de, bir Japon klasigi, hepsi hemen mavi insaat sirketi ceketlerini giyip ekrana cikiyorlar, 1 kisi bile olmaz o ceketi giymeyen.Insaat sirketi ceketi demistim ya, ulkeyi yeni bastan kuracagiz,is ustundeyiz mesajiymis bir nevi. Kucuk bir deprem, ya da ne sorun olura olsun hemeno ceketi giyip cikar Japon yetkililer.

Simdi bir volkan patlamis,ne denir bilmiyorum.BOl bol sabir,metanet diliyorum, yardimlar yerine ulasacaktir hic kuskum yok ama olabildigince hizli ulasir umarim, Japon burokrasisine takilmadan.

Wednesday, March 9, 2011

8 Mart

Dun Kadinlar Gunu idi, bir sey yoktu buralarda,ya da ben gormedim ne bir toplanma, ne bir gosteri..
ZAten Hk de boyle idi, sadece para yapilan sehirler bunlar,sosyal konular belli bir kismi ilgilendiriyor, herkesi degil ki o aslinda ilgilenmesi gerekenler de ilgilenmiyorlar mevzuyla.
Bence ici bos bir gun zaten, yok siddet onlensin, yok milletvekili sayimiz arttirilsin.. Turkiye'de milletvekili olacak olanlar kim, ust gelir grubuna mensup kadinlar, sonucta bu gunde anilmasi,dertlerine derman olunmasi gereken kadinlar degil, onlar yine ortalarda olmayacaklar..Bu ablalar, milletvekili olup, muhtemelen sik dursun,vitrin olsun diye belki biri ikisi bakanliga getirilecek, digerleriyse parti baskaninin sozunden cikmadan evet-hayir diyecekler sadece..Bir kadin milletvekili vardi, bayram kutlamalari icin gonderdigi karta parti baskaninin fotograflarini bastirmisti, bir tanesi de Beren Saat'in psikopat oldugunu ya da oalcagini iddia etmisti Fatmagul'un sucu ne ,dizisi nedeniyle.. Cok var boyleleri, o yuzden kadinlar da erkeklesiyor siyasette, hemcinslerini falan dusunecek halleri kalmiyor.

Eee geriye ne kaldi, egitim,egitim egitim..Tek cikar yol bu..Kafasi aydinlanan, ogrenen kadin talepkar olacak, isteklerinin pesinden gidecek.10 cocuk dogurmayacak. Belki ilk kusak zorlanacak ama kusaklar gectikce sartlar da degisecek. Erkekler, babalar ,abiler bunu bildiklerinden belki pek cok kadin hic egitim sansi bulamiyor yurdumda.
Ben de ancak burada ahkam kesiyorum tabii.