Wednesday, March 3, 2010

BALI




Evet, tahmin ettigim uzere ucakta ki deneme olmadi, basariya ulasamadi.Kalkis ve akabinde ki 30 dk iyiydi ama ucak hafif sallanmaya basladikca eski kaygi,titreme,kalp carpintisi ve korku geri geldi.Hemen,Plan B'ye gecip cantamda ki Xanax tan bir adet alip 20 dk civari bekleyince ben eski ben oldum yine!Hep soyluyorum, yasasin bilim,ilim,fen!Tamamen kendimden gecip hic bir sey hissetmeyecegimi zannediyordum,yanilmisim.yaklasik 1.5 saat uyudum ama kalan zaman da sarsintilari hissettim, tek fark turbulanstan sonra panige kapilip terleyip aglamak yerine, gececek simdi deyip 10 sn icinde unuttum,hap almadan once hep bir sonra ki turbulansi bekleyerek geciyordu zamanim.Ucus korkusu olanlara kesinlikle tavsiye ederim,ben de Eksi Sozlukculerden almistim tiyoyu.

Sonrasinda BALI,cennet Bali,muhtesem Bali..Cok klasik ama anlatilmaz yasanir denir ya aynen oyle.32 yillik bir Turk olarak tabii ki onyargilarm vardi Bali hakkinda hemen hemen hersey hakkinda oldugu gibi, ve bir cok kez oldugu gibi yine onyargilarimin yanlis oldugu ortaya cikti.Gitmeden evvel bana cok ilginc gelmeyecegini civarda ki onlarca deniz ,gunes,kum tropik adasindan biri oldugunu dusunuyordum,tamamen hata.Bali icin "Tanrilarin Adasi" denirmis,cok dogru.Kultur,kendine ozgu mimari,dogal guzellikler( pirinc sekileri,tropik bitki ortusu,volkanlar),deniz alti zenginlikler ve guler yuzlu insanlari ile bir cennet Bali.Asil gitme nedenimiz bir dugune katilmak oldugu icin sadece 4 gundu seyahat ama bir daha gitme hem de en az 1 haftaligina gitme karari alarak donduk Bali'den.

Havaalaninda gumruk memurlari,cok neseli, rahat ve vurdumduymaz,Cin pasaport gorevlilerine,(bakiniz HK gorevlileri degil bizzat anakara Cin'de olanlardan bahsediyorum, yoksa HK de ki gorevliler de gayet kibar)ciddiyetlerine ve hatta korkuncluklarina alisan bendeniz de gerginlik yapti tabii ki bu rahatlik.Ama sorunsuzca 3-5 sakaya karsilik sahte gulumsemeyle gectim kontrolden.
Yesillikler,tropik bitki ortusu ve bir Tomb Raider filmi setinde oldugumuz izlenimi veren mimariydi ilk dikkatimizi ceken.Ayrica benim gordugum yerler genel olarak cok temizdi.O iklimde ormanla basetmek neredeyse imkansiz,23-25 derecenin altina dusmeyen hava sicakligi ve surekli yagis bitki ortusunun her zaman yesil kalmasini sagliyor,ve de bitkilerin,agaclarin sureklibuyumesini,bu yuzden agaclik ,yesil alanlari kontrol altina almak cok zor ama oteller,villar genelde cok guzel bahcelere sahip. Gecen yillarda ki ekonomik kriz Bali'yi de vurmus ve villa,ev fiyatlari eskisine gore cok daha makul hale gelmis(makul goreceli bir terim belki ama alicisina makul )



Deniz de bekledigimden cok daha iyiydi,hem plaj hem de denizin alti kum,ve metrelerce ayni hiza da gidiyor su seviyesi.Gokyuzu ise benim bunca zaman gorduguklerim icin de en guzeli, en genisi,en mavisi,en bulutlusu (ama bu pamuk gibi bulutlardan )

Batik Endonezya ve Bali'de cok meshur, her dukkanda gorebilirsiniz bir de yerel masklar,muzik aletleri.Gumus islemeciligi de halkin onemli gecim kaynaklarindan ve cok guzel magazalarda,cok uygun fiyatli gumus ve inci urunleri alabiliyorsunuz.Klasik turist bolgelerinde ki siradan,bakimsiz ucuz gorunen dukkanlarda ki fiyatlar, sik, ust sinif gorunen,villa icinde satis yapan sik dukkanlardan daha pahali aslinda,sadece bilen birine ihtiyac var.Bize etrafi gosteren sofor ki kendisi de oradanmis, cok sik ve hos magazalara goturdu,komik olansa Ubud adli bir yere gitmek icin 3 saatligine anlastigimiz tur soforu ile Ubud'a varamadan geri gelmek zorunda kaldik, o kadar cok yer vardi ki yol uzerinde gorulecek, 10 dk suraya,5 dk buraya derken hedefe varamadik bile.Toplamda gitmek istedigimiz hic bir yere gidemedik tabi, bu sadece deniz,gunes,kum,biraz(cok az)kultur ve de tabii ki dugun seyahati oldu bizim icin.

Dugun sahipleri ikisi de Guney Amerikali olunca, dans, muzik ,samata girla gidiyordu tabii ki.Hele gelin ve ailesi ki Brezilyalilar ,her dugune cagrilmasi gereken gruptalar..




Ben vizemi gitmeden almistim, almak zorundaydim, pek cok ulke gibi Endonezya da Turklerden vize istiyor, cogu ulke vatandaslari kapidan alabiliyorken vizeyi biz gitmeden almak durumundayiz.Bu 3.dunya ulkelerinde her zaman extra para almak icin yontemler var tabi, giriste vize parasi( Turkler zaten vizeyi alip ta gidiyoruz),cikista yolcu ucreti ,kisi basi yaklasik 13-14 euro sanirim ,aliyorlar.Tabii ki hic bir aciklama yok.Olsun diyorum, bu kadar kusur kadi kizinda da olur,gonlumu caldi Bali,helali hos olsun odediklerimiz, her ne kadar Endonezya cok dejenere ve rusvetin kol gzdigi bir ulke olsa da ,Bali de durum biraz daha iyiymis ve Musluman nufus cok fazla olmadigi icin,tutuculuk,rahatsiz edilme,taciz gibi sorun da cok karsilasilmiyor.(mus)
Bir gun yakinlarda olursunuz, ihtimal ortaya cikar, ya da uzak ta olsa guzel bir yer gormek isterseniz mutlaka gidin derim Bali'ye.

Geri donuste M. de benim ilacimdan istiyor, geliste ki sakinligimi ve rahatligimi gorunce. Ikimiz de aliyoruz birer tane ,sadece Borneo'ya gecerken olan siddetli turbulans disinda bir sey hissetmeden sakince donuyoruz evimize.

2 comments:

Anonymous said...

Butun korkularin ogrenilmis yani bir sekilde sonradan kazanilmis oldugunu dusunurum. Ki havayollari firmalarinin istatistikleri son 20 yilda; 4 yolcudan birinin ciddi 5 uzerinden 4 not verilecek sekilde)ucus korkularinin oldugunu gosteriyor. Sanirim, dunya teknik ve rasyonel olarak ilerledikce insanlarin ruhunda daha farkli rahatsizliklar ortaya cikiyor. Ha o kadar korkuyosan bin vapura; trene falan filan...Tamamen sans; basina gelecekse sayet kotu bisey yolda yururken ucak tepene duser. Ben psikoloji bilimine inanmayan biri olarak; insanlarin konfor seviyesi arttikca; fiziksel rahatliga eristikce ruhlarindaki yaralarin ortaya ciktigini dusunuyorum. Deliysen git doktora; orda burda gezip gezip sonna ucaktan korktum; deveden urktum. Sefam olsun!

Iforev said...

Yorumunuzun son kismi cok guldurdu beni, fakat yazdiklarinizin hepsine katiliyorum.Ben de psikoloji bilimine inanmiyorum, psikiyatri evet cunku ilac kullaniliyor,fen var isin icinde,ama konusarak,terapi..gibi yontemlerin memnun olmadiklarimizi degistirmekte ise yarayacagini dusunmuyorum, ise yaradigini ne kendimde ne cevremdekilerde gordum.Kotu seylerin olma olasiligi her yerde ayni evet, ama insan karada iken kontrol edebilirmis gibi geliyor olacaklari, ne buyuk yanilgi.Her zaman fiziksel rahatlik degil,bazen de yasanma olasiligi cok dusuk oldugu halde yasanan, basa gelen kotu olaylar tetikliyor yaralarin su yuzune cikmasini.
Son iki cumle,komik ve dogru fakat hayallerimi gercege donusturebilecegim nokta da kaygilarin,korkularin beni alikoymasina izin vermek delilikmis gibi geliyor,onlari kontrol altina almaya calismak degil.